DünyaSensin
  Ogretmen Siirleri
 


BİR İLKBAHAR ŞİİRİNE BAŞLANGIÇ

Hava ne kadar güzel öğretmenim,
Yollar, ağaçlar, kuşlar ne kadar güzel.
Yeryüzü pırıl pırıl öğretmenim,
Gizlisi saklısı kalmamış dünyanın,
Nesi var nesi yoksa dökmüş ortaya
Bütün bitkiler, bütün hayvanlar, bütün taşlar
Sürüngenler, konglomeralar, serhaslar,
Hepsi, hepsi orada öğretmenim.
Ne olur biz de gidelim,
Burada kalsın kitaplar,
Burda kalsın iğneli karafatmalar,
Kollarından bacaklarından gerilmiş kurbağalar,
Burda kalsın hepsi.
Bomboş kalsın evler,okullar
Hapishaneler, hastaneler..
Öğretmenim, sevgili öğretmenim,
Sırtımıza alırız hastaları,
Kimbilir ne özlemişlerdir kırları.
Ya mahpuslar?
Ne sevinirler kim bilir,
Sarılıp sarılıp öperler adamı...

M. Cevdet ANDAY





KÖY ÖĞRETMENLERİ

I
Yurdumuz uçsuz bucaksız,
Gökte yıldız kadar köylerimiz var.
Ama uzak, ama harap, ama garipsi..
Alın benim gönlümden de o kadar.


Uzak köylerimizde kuşlar gibi
Her sabah çocuklar size uçar.
Ama küçük, ama büyüyen, ama güleç..
Alın benim gönlümden de o kadar.


Siz kara göklerin yıldızları,
Işıtın yurdumuzu sabaha kadar!
Ama düşe kalka, ama yiğit, ama umutlu..
Alın benim gönlümden de o kadar.


II
Çemişkezek'te, Patnos'ta, Malazgirt'te doğanlar!
Malazgirt'e, Çemişkezek'e, Patnos'a gitmezseniz,
Çocuklarınız öksüz kalır, yetim kalır,
Köylere ışık iletmezseniz.


Dağlara, vadilere, ovalara
Tesbihler gibi saçılmış köyler,
Rüzgara karşı bir bayrak,
Sevinçle türküsünü söyler.


Sevinçle türküsünü söyler
Bir idare lambası küçük, solgun.
En azından üçyüz pare dam
Umudu en azından üçyüz çocuğun.


Ve onlar saçları uzamış,
Çatlak ellerinde çıkınları,
Üç saat, dört saat ötelerden
Yorgundur, sessizdir akınları.


Ve onlar, yıldızlar gibi
Gözleri ışıl ışıl yananlar.
Oyuncak için değil, kağıt, kalem
Kitap için gizlice ağlayanlar.


Ve onlar aşıktan bilya,
Sopadan at yapanlar.
Kurt yavruları gibi, kuzular gibi
Dağ başlarını çınlatanlar.

........

Çemişkezek'te, Patnos'ta, Malzgirt'te doğanlar,
Bütün bunları düşünmelisiniz.
Yüce ırmaklar gibi sessiz, sürekli
Kağnılarla, arabalarla, kamyonlarla
Akıp köylere gitmelisiniz!


Yurdumuza ışık iletmelisiniz...

Cahit KÜLEBİ





ÖĞRETMENİM


Bütün karanlığın ulu güneşi,
Her gece gönlüme dol öğretmenim.
Kim ki çıkmak ister ömür dağına,
Ancak senden başlar yol öğretmenim.


Hep çürüsün sana küfreden diller,
Kökten kopsun sana taş atan eller,
Senden küçük güzellikler, güzeller,
Sendeki bir başka hal öğretmenim.


Satır satır düşüncemde kanımsın,
Kanımın içinde başka canımsın,
Yaradandan sonra küçük tanrımsın,
Sende hikmet, kudret bol öğretmenim.


Adaletin A harfini sen yazdın,
Zorluklaları sen öğrettin, sen çözdün,
Hesabı keşfettin, atomu ezdin,
Sana tüm engeller kul öğretmenim.


Sen ağlarken ya ben nasıl güleyim?
Rehbersiz menzili nasıl bulayım?
Eline, gönlüne kurban olayım,
İşte bir canım var, al öğretmenim.


Mahzuni sızlanır övgüm az diye,
Benden neler çektin, oku, yaz diye,
Gene yatır dizlerine saz diye,
Beni ölene dek çal öğretmenim...

AŞIK MAHZUNİ ŞERİF





ÖĞRETMENİN DÜŞÜ

"Okumuş filler ki her birinin
Nice Bostan, Gülistan ezberidir."


Mavi bir ışık yandı gözlerimde,
Gökyüzü öyle yakın
Çocuklar doğacak çocuklarım
Ve öyle yağmut ki toprak, koklarsın
Ellerin bütün hayvanlar alemi,
Hangi ağacı çalsam açıyor
Uzaylar uslu,
Yönlerim yörük,
Sağduyularım sol duyu.


Mavi kalemlere yordum bu düşü,
Su resimleriyle öğrencilerin,
Göğerttik bozkırın sarı defterini,
Şu yoncalar yurttaşlık bilgisi.


Geçen gün okudum söğütlerin tarihini,
Bi çiğdem var onlar kadar yiğit,
Şu bey, şu eşek, şu yaban, şu işçi arı,
Biz beş sınıfta kaldırdık bütün sınıfları.


Korkuluklar ektiği kargaları biçsin,
Sevginin de kendi planları var,
Beş yılları, yıldızları, dokuz ayları,
İlerde yarım kalmış bir okulun duvarı,
Duvardı diyor, varım diyorum ben de,
Gitsin bütün okumuş filler Gülistana,
Ben Türk'üm bu bozkırda çalışmaya geldim...

Can YÜCEL




ŞEHİT ÖĞRETMEN NOTLARI

Öğretmenim;
Nurlu ışıktan mühürüm,
Karanlığın alnında.

Nice kara saçlı geceler,
Benle kavuşur
Kavuşur aydınlığıma.

Bitmez benim baharım,
Toprak benim, tohum benim;
Sevgi ekerim gönüllere.

Her yeni gün yeniden büyür,
Taşar sevgim evrene.
Sel olur çağlar bu sevgi;
Edirne’den Ardahan’a
Fırat olur akar akar...
Susuzluk yangını Harran’a.

Öğretmenim;
Ağırdır yüküm.
Sabırdır, inançtır,
Aydınlıktır...
Bugündür, yarındır,
Yarına taşıdığım.

Öğretmenim;
Bingöl’de uzun hava,
Kırşehir’de bozlakım,
Aydın’da zeybek,
Bitlis’te halayım.

Bilmem daha anlatayım mı ?
Sarıkamış’ta kar kızağında,
Mardin’in yolsuz bir mezrasında,
Bir yiğitlik öyküsüyken yaşamım,
Kahpe kuşunlar sırtımdan saplanır,
Zap suyuna dökülür ağıtlarım.

Şehitlik tutar beni,
Düşürmez yere yüreğimi,
Ama ne çare!
Yetim kalır çiçeklerim.
Öksüz kalır çocuklarım,
Ve ağlarken taşan gözleri
Bir Dicle olur...

Durmuş Ali ÖZBEK





 
  2008 © Copyright by www.dunyasensin.tr.gg ® Tüm Hakları saklıdır  
 
DunyaSensin myeglencen toplist Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol